Borusan’ın KONDA Araştırma ve Danışmanlık ile yaptığı çalışma kapsamında 77 ilin merkez dahil 379 farklı ilçesinde yaşayan 18 yaş ve üzeri 1284’ü kadın, 1266’sı erkek olmak üzere toplam 2 bin 550 kişiyle bir araştırma yapıldı. Araştırma, aynı zamanda 10 yıl öncesiyle karşılaştırma yaparken yıllar içinde toplumsal cinsiyet alanındaki görüşlerin değişimini ortaya koydu. Yapılan araştırmaya göre “Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” yargısını doğru bulanların oranı 10 yıl önceye göre azalmış görünüyor. 10 yıl önce Türkiye toplumunun yüzde 66’sı bu yargıyı doğru bulurken, günümüzde bu oranın yüzde 48 olduğu görülüyor. Bu ifadeye katılmayanların oranında ise yüzde 15 oranında bir artış oldu.
“Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur” yargısını yanlış bulanların oranı 10 yıl öncesine göre artıyor. 10 yıllık süreçte bu yargıyı yanlış bulanların oranı yüzde 46’dan yüzde 56’ya çıkıyor. Eğitim seviyesi arttıkça “Kadının eşinden daha fazla para kazanması sorun olur” yargısını yanlış bulanların oranı da giderek artıyor. Lise eğitimine sahip olanların yüzde 63’ü, üniversite eğitimine sahip olanların yüzde 70’i bu yargıyı yanlış buluyor.
“Kadınlar doğaları gereği iyi yönetici olamazlar” yargısını 10 yıl önce Türkiye toplumunun yüzde 23’ü doğru bulurken, bu oran 13 puan azalarak yüzde 10 oluyor. Kadınların yüzde 17’si bu yargıyı doğru, yüzde 82’si ise yanlış bulurken günümüzde ise kadınların yüzde 6’sı bu yargıyı doğru, yüzde 95’i yanlış buluyor. Erkeklerin ise yüzde 29’u bu yargıyı doğru, yüzde 71’inin yanlış bulurken 10 yıl sonrasında erkeklerin yüzde 15’i bu yargıyı doğru, yüzde 85’i ise yanlış buluyor.
Evin bakımı için 28 saat
Çalışan kadınlar haftada ortalama 41 saat çalıştığını belirtirken, çalışan erkekler ise haftada ortalama 46 saat çalıştığını belirtiyor. Kadınlar ev bakımı için haftada ortalama 22 saat harcarken, bu oran erkeklerde yedi saat görünüyor. Çalışmayan kadınlar ev bakımı için haftada ortalama 24, çalışan kadınlarsa 14 saat çalıştığını söylerken, çalışan veya çalışmayan erkeklerde bu yedi saat oluyor. Çalışma durumuna göre bakıldığında ev kadınları evin bakımı için haftada ortalama 28 saat harcıyor. Bu rakam Türkiye ortalamasından 12 saat daha fazla oluyor.
“Evde temizlik yaparım” yargısına verilen yanıtların da 10 yıl öncesine göre büyük oranda değiştiği görülüyor. 10 yıl önce Türkiye toplumunun yarısı evde temizlik yaptığını söylerken, bu oran günümüzde yüzde 73 oluyor. Yani bugün Türkiye toplumunda her 10 kişiden yedisi evde temizlik yaptığını belirtiyor.
Kadının birincil görevi
10 yıl önce Türkiye toplumunun yüzde 66’sı “Kadının birinci görevi, evin sorumluluğunu üstlenmek ve çocuk yetiştirmektir” yargısını doğru bulurken, bu oran günümüzde dokuz puan azalarak %57 oluyor. Bu yargıyı doğru bulanların oranı erkeklerde kadınlara göre daha fazla oluyor. Fakat bu yargıyı doğru bulanların oranı erkeklerde de kadınlarda da 10 yıl öncesine göre azalıyor. 10 yıl önce erkeklerin %69’u bu yargıyı doğru bulurken, bugün bu oran 8 puan azalarak %61 oluyor. Kadınların %61’i bu yargıyı doğru bulurken, günümüzde bu oranın sekiz puan azalarak %53 olduğu görülüyor.
Bu merkezler yeni bir hayatın kapısını açıyor
İş insanı Suna Kıraç’ın eğitim alanındaki hedeflerini ve vizyonunu yaşatmak ve ileriye taşımak amacıyla 2021 yılında kızı İpek Kıraç tarafından kurulan Suna’nın Kızları, 6 Şubat depremlerini takiben ilkini Kahramanmaraş Pazarcık Hastane Konteyner Kent’te, ikincisi Hatay Antakya Koç Topluluğu Umut Kent’te, üçüncüsünü Adıyaman Merkez K1 Konteyner Kent’te, dördüncüsünü Hatay Antakya BTSO Konteyner Kent’te kurduğu Çocuk Yaşam Merkezleri’nin beşincisini Şanlıurfa Valiliği ve UNICEF’in desteğiyle Şanlıurfa Harran’da kurdu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı iş birliğiyle kurulan Çocuk Yaşam Merkezleri’nde, kız çocukların özgün ihtiyaçları başta olmak üzere, 12-18 yaş arası tüm çocukların iyi olma hallerini gözeten, akranlarıyla zaman geçirmelerini, birbirlerinden ve birlikte öğrenmelerini destekleyen güvenli alanlar oluşturulması amaçlanıyor. UNICEF desteğiyle yürütülen program, çocukların gelişim ihtiyaçlarının karşılanması için güvenli alanların oluşturulmasını, psikososyal destek ve çocuk koruma hizmetlerinin sağlanmasını, kız çocukların güvenli alanlara erişiminin desteklenmesini kapsıyor. Suna’nın Kızları, bugüne kadar yüzlerce çocuğun hayatına dokunan Çocuk Yaşam Merkezleri ile, 12-18 yaş aralığında toplam 10 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyor.
Çocuk Yaşam Merkezleri ile ilgili bilgi veren Suna’nın Kızları kurucusu İpek Kıraç, “Merkezlerimizde, çocukların fiziksel ve duygusal iyi olma halini destekleyecek programları, atölye ve etkinlikleri Suna’nın Kızları paydaşı 31 sivil toplum kuruluşundan oluşan çözüm ve destek topluluklarımız ile geliştirip uyguluyoruz. Merkezlerin çocuklar üzerinde olumlu etkilerini gözlemleyebiliyoruz. Çocukların yapabilirlikleri arttıkça, kendilerinin şekillendireceği geleceğin bugünümüzden daha iyi ve barışçıl olacağına yürekten inanıyoruz” dedi.